Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hoşgeldiniz, Misafir.
Son Ziyaretiniz:
Toplam Mesajınız: 0


 

AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

Mode XL Röportajı

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
Crewen

HaftannElemanı Crewen




Erkek
Yaş : 33 Kayıt tarihi : 24/09/08 Mesaj Sayısı : 457 Nerden : Olduğum Önemli mi ? İş/Hobiler : Emine Lakap : Crewen
Mode XL Röportajı Vide
MesajKonu: Mode XL Röportajı   Mode XL Röportajı EmptyC.tesi Eyl. 27 2008, 10:48

Yurtdışında her Rap albümünün köşesinde siyah, dörtgen şeklinde bir logo vardır. Üzerinde de “Ebeveynlerinize danışmadan almayınız” yazar. Şu anda Türkiye’de böyle bir şey yok.”

“Bilindiği gibi Amerika’dan ülkemize gelen her şey önce üst kültüre gelmiştir. Mcdonalds örneğinde olduğu gibi aklınıza gelen her şeyi ilk önce sosyal imkanları üst seviyede olan insanlar tatmıştır. Oysa Rap müzik, Türkiye’ye alt kültürden gelen tek öğedir, tek tarzdır, tek yaşam biçimidir. Alt kültürden gelmiştir ve şu anda da üst kültüre doğru çıkmaktadır.”

“Küfür etmek gerekirse edilmeli. İnsanın kendini kısıtlamaması lazım. Argo ya da küfür, sanatın hemen hemen her dalında; sinema, tiyatro ve resimde var. Müzikte neden olmasın!”

Mode XL adlı Rap Müzik grubu, Ankara’da albüm yapılmaz görüşünü çürüterek “Serseri Serbest Stili” adlı ikinci albümlerini piyasaya sürdüler. Cem Adrian ve Basemode Records sanatçılarından Evrim, Güntaç, Dizzazta ve Azat’ın konuk sanatçı olarak yer aldığı albüm,16 parçadan oluşuyor. “Müptela” isimli parçaya çekilen ilk klip ise albümün çıkış tarihinden itibaren televizyonlarda yayına girdi.
2000 yılında, Ankara Batıkent’te kurulan grup Yasin ve Evren (Cupabesta)’den oluşuyor. Besteleme, söz yazma ve düzenleme aşamalarının tamamını kendisi yapan grubun ismi olan Mode XL; “hayata rahat ve geniş bakış açısı ile yaklaşım”ı simgeliyor.
Rap müziği nasıl tanımlarsınız?
Rap, müziğin temposuna uyarlanarak söylenen kafiyeli sözlerdir. Hiphop kültürünün içindeki başlıca dört elementinden biridir.Günümüzde pek çok insan Rap ve Hiphop sözcüklerini eş anlamlı sözcükler olarak kullanır. Oysa ki Rap bir müzik tarzıdır, Hiphop ise bu müzik tarzını da içerisinde bulunduran bir kültür, bir yaşam biçiminin adıdır. Hiphop, 1970´li yıların sonunda Amerika´da gettolardan çıkan zencilerin oluşturduğu bir kültürdür. Bu kültür; Rap müziği, Graffiti sanatı, Break Dance ve Dj´ liği içerir. Yani en geniş tanımıyla Hiphop´ u bir ağaca benzetirsek, Rap, Graffiti, Breakdance ve Dj´ lik bu ağacın dallarını oluşturur. Müziğin temposuna uygun olarak kafiyeli sözler söylemek ise Mc´lik olarak adlandırılır.
Rap Müzikte öne çıkan unsurlar nelerdir?
Rap’teki en önemli şey saygıdır. Bu saygı, hiçbir müzik tarzında yoktur. Rap’te old school’luluk diye bir kavram vardır. Yani Rap’te önceki jenerasyon ile sonraki jenerasyonun birbirine inanılmaz saygısı vardır. Yapılan müziği sevmeseniz bile yapılan işe saygı duymanız, destek vermeniz ya da sessiz kalmanız gerekir. Diğer müzik tarzlarında bu saygıyı göremiyorum. Eğer benden sonraki jenerasyon ya da üst jenerasyon Rap’ı yanlış yapıyorsa sessiz kalmak da bir saygıdır. Diğer müzik türlerine baktığım zaman insanların kendi jenerasyonlarına bakmaksızın birbirlerini suçluyorlar. Çünkü diğer müzik tarzlarında popülarite yarışı vardır, Rap’te böyle bir yarış söz konusu değildir.
Ülkemizde Rap müzik nasıl bir süreç izlemiştir?
Rap müziğin çıkış noktası Amerika’dır. Amerika’da düzene isyan olarak başladı ama Türkiye’de düzene isyandan daha çok yaşam şartlarının olumsuz etkilerini içerir ve insanların desarj olmalarını sağlar. Rap müzik ülkemizde geniş kitlelere Almanya’dan 1995 yılında Cartel grubuyla tanıtılmıştır ama o dönemde bir çok insan bunun Rap müzik olduğunun bilincine varamamıştır. Sadece melodik bir havasından dolayı insanların hoşuna gitmişti. Rap’te, o dönemlerdeki politik olaylar, milliyetçilik duyguları ağır basıyordu ve Cartel’in sözlerinde bu unsurlar biraz oryantel altyapı ve sound ile sunulmuştu. Rap müziğin ülkemize gelmesinde ilginç ve önemli bir nokta vardır. Bilindiği gibi Amerika’dan ülkemize gelen her şey ilk önce üst kültüre gelmiştir. Mcdonalds örneğinde olduğu gibi aklınıza gelen her şeyi ilk önce sosyal imkanları üst seviyede olan insanlar tatmıştır. Oysa Rap müzik, Türkiye’ye alt kültürden gelen tek öğedir, tek tarzdır, tek yaşam biçimidir. Alt kültürden gelmiştir ve şu anda da üst kültüre doğru çıkmaktadır. Şu anda Rap müziği popüler insan da biliyor, zengin insan da biliyor yani herkes biliyor. Arabesk, pop ve rock müzik belli bir insanın tarzını ortaya koyuyordu. Türkiye’deki insanın yaşadığı tarz aslında Rap müzikte vardır. Arabesk, ezgileri aynı olan, üzülmek ve bunalım takılmak için dinlenen ve kökü ARaplara dayanan bir müzik türüdür. Oysa ki Rap müzikte her şey vardır; gerçekleri görmek için, eğlenmek için , üzülmek için dinlenebilir. Bu nedenle Rap müziğin Türkiye’de gelip geçici değil, kalıcı bir müzik olduğunu düşünüyorum.
Rap’ın Türkiye’de kendine özgü bir giyim tarzı vardır dediniz. Rap yapan ya da dinleyen insanlar nasıl giyinmelidir?
Alternatif müzikten saymadığım pop ve arabesk müzik dışındaki alternatif müzik yapanların kendilerine özgü bir giyim tarzı vardır. Benim kendime özgü giyim tarzım vardır ve ben bu tarzda daha çok rahatlığı ön plana çıkarıyorum. Ama Rap yapanlar niye bol pantolon giyer diye sorarsanız bunun nedeni şudur: Bol pantolon giymek Amerika’dan gelen bir tarzdır ve bu tarzı oluşturan faktör de şudur; o dönemlerde zenciler, fakir oldukları için daha çok ağabeylerinin, babalarının giysilerini giyiyorlardı. Aslında o zamanlar bol pantolon içinde pek de mutlu sayılmazlardı. Şimdi ise bol pantolon giymek simgesel anlam taşıyor ve buna da simgesel anlamda bakmak gerekiyor.
Rap müziğin sözlerinde argo ağırlıkta. Yani bir bakıma küfür yer alıyor. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?
Küfüre karşıyım aslında. Rap’ta küfür olmaması lazım ama bir şeyi ifade etmek için, içinden ne geliyorsa öyle de yapmak gerekiyor. Yani küfür etmek gerekiyorsa edilmeli. İnsanın kendini kısıtlamaması lazım. Argo ya da küfür, sanatın hemen hemen her dalında; sinemada, tiyatro ve resimde var. Müzikte neden olmasın!
Rap müzikte sevgi, aşk teması var mıdır?
Rap’te sevgi de, aşk da vardır ama bunlar biraz bastırılmıştır. Öne çıkan şeyler daha çok insanın düşüncesidir. Kendi düşüncesini başkasına anlatmaktır. Bu düşüncelerde daha çok hayatla ilgili, politik ya da ailesine ilişkin düşünceler oluyor.
Toplum açısından argo ve küfür sakıncalı değil mi?
Şu anda reklamlardan tutun da pek çok alanda Rap müzik kullanılıyor. Özellikle bazı firmalar Rap’i kendi reklamları için kullanıyorlar ve bu reklamlarda çocukları oynatıyorlar. Piyasada insanları eğlendiren bir müzik olarak görülüyor Rap. Aslında şu anda ne yaptıklarının farkında değiller. Çünkü gerçek Rap’i ileride anneler çocuklarına dinletmemeye çalışacaklar. Çünkü yurtdışında her Rap albümünün köşesinde siyah,dörtgen şeklinde bir logo vardır. Üzerinde de “Ebeveynlerinize danışmadan almayınız” yazar. Şu anda Türkiye’de böyle bir şey yok. Ama ileride Türkiye’de de böyle olacak. Nasıl bir müzik marketten film alacağınız zaman üzerinde 16 ya da 18 yazıyorsa, Rap müzik albümü alırken de karşımıza bu çıkacak.
Rap müziği dinleyen kesimin yaş ortalaması kaçtır?
Rap müziği herkes dinleyebilir. Ama bizim müzik tarzımızı dinleyebilecek kişilerin yaş ortalaması 22 ve üzeri olduğunu düşünüyorum. Çünkü yazdığımız sözler, ortamda yaşanmış sözlerden oluşuyor. O ortamı yaşamamış bir insan bizi anlamayabilir. Yirmi yaşına gelen bir insan ortamları az çok görmüştür.
Rap müzikte aslında söze pek dikkat edilmiyor, müziğin ritmi daha öne çıkıyor gibi.
Bunun nedeni, şu anda ülkemizde Rap yapan kişilerin biraz hızlı söyleyerek Rap yapmalarıdır. Aslında hızlı söylemek Rap demek değildir. Önemli olan söyleyeceğin şeyi karşıdaki insanın anlamasıdır. Anlamıyorsa orada bir sorun var demektir. Bizim tarzımız daha anlaşılır ve yavaştır. Herkesin günlük hayatında karşılayabileceği, yaşadığı şeylerden bahsediyoruz. Müziği yaptıktan sonra bize ne çağrıştırıyorsa onun üzerine söz yazıyoruz. Konulara yaklaşımımız çok rahattır ve müzikte kullandığımız özel soundlar vardır.
Çıkardığınız albümlerdeki söz ve müzikler nasıl oluşuyor?
Hem sözler hem de müzik bize ait. Normal yaşantımızı sözlerle ifade ediyor, yaşadığımız şeyleri yazıyoruz. Bizim tarzımız, Mode XL isminden de anlaşılacağı üzere, hayata rahat ve daha geniş açıyla bakıp, olaylara daha rahat yaklaşmaktır. Zaten ikinci albümümüzün de adı Serseri Serbest Stili’dir. Normal arkadaşlarımızla sohbet eder gibi sözleri yazıyoruz. İnsanlar arkadaşlarıyla muhabbet ederken farkında olmadıkları pek çok kelime kullanır. Bizim albümümüzü dinledikleri zaman argo kullanılmış, küfür edilmiş diye gariplerine gider. Halbuki her insan argo ve küfürü normal hayatta kullanır.
Etkilendiğiniz Rap grubu var mı?
Bone Thughs& Harmony’den etkilendim. Türkçesi Ölü Kemiklerin Armonisi demektir. Daha çok Amerika’nın batı yakası tarzı hoşumuza gidiyor. Türkiye’de ise, tek tek çalışan insanlar vardır ama grup olarak bu müzik türünde tek olduğumuzu söyleyebilirim
Grubunuz ve çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Grubumuz iki kişiden ulaşıyor; Evren ve ben yani Yasin. Plak şirketimiz MK2 yapımcılık. Stüdyomuz ise Midas’ın Kulaklığı Stüdyosu. Her ikisi de Ankara’da bulunuyor. İlk albümümüzü, kısıtlı imkanlarla yaptık. Şu anda piyasaya sunduğumuz İkinci albümümüz olan Serseri Serbest Stili’i daha iyi imkanlar çerçevesinde yaptık. Bu albümümüzde Cem Adrian var. Kelebek parçasını birlikte yaptık. Bu parçayı dinledikleri zaman insanlar, Rap müziğin ifade biçimini genişlettiğini ve Rap müziğin ne kadar çok şey anlattığını görecekler. Cem Adrian, dünyadaki en iyi seslerden biridir. İnsanların garibine giden de biraz bu. Çünkü İstanbul piyasasındaki insanlar, Rap müziği o kadar basite indirgemişler ki, kaliteli insanlarla çalışınca gariplerine gidiyor. Bizim amacımız çok popüler olmak değil, belirli bir kitleye ulaşıp sözlerimizi olabildiğince fazla insana ulaştırmaktır. Bunu da kaliteli, saygı duyulan insanlarla çalışarak yapmaya çalışıyoruz.
Müzikle uğraşan insanlar genellikle İstanbul’u tercih eder. Neden siz Ankara konusunda ısrarlısınız?
Ankara’da daha rahatız. Şu anda İstanbul’a gitme gibi bir düşüncemiz yok. Ankara’yı seviyoruz, burada mutluyuz. Yaşanmışlıklarımız hep Ankara’da. Yaşadığımız şeyleri anlatıyoruz zaten müziğimizde.Yaptığımız işi doğduğumuz ve büyüdüğümüz yerde yapmaktan da zevk alıyoruz. Plak şirketimiz Ankara’da. Herkes bu tür işlerin İstanbul’da olacağını sanıyor. Biz Ankara’da albüm çıkardık ve Ankara’da klip çektik. Hani Ankara’da albüm çıkartılamazdı. İstanbul’da olmak programlara çıkmak, medyanın gözü önünde olmak demektir. Bizim öyle bir niyetimiz yok. Bizim için önemli olan kaliteli dinleyicilerimizin olmasıdır. O da zaten Ankara’da var.
Klip çektik dediniz.
Evet. Klibimiz yaklaşık bir aydır televizyonlarda dönüyor. Klibimizi, Faruk Özerten çekti. Kendisi Bilkent Üniversitesi İletişim Tasarım Bölümü’nde okuyor. Tüm iyi isimler Ankara’dan çıkıyor aslında ama hiç biri Ankara’da değil, İstanbul’da yaşıyor
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
DeJaWuEp

Web Master DeJaWuEp




Erkek
Yaş : 33 Kayıt tarihi : 23/09/08 Mesaj Sayısı : 417 Nerden : Deutschland / Bonn İş/Hobiler : Rap - Poker - Okey =) Lakap : DeJAWuEp - Duygusuz Serseri
Mode XL Röportajı Vide
MesajKonu: Geri: Mode XL Röportajı   Mode XL Röportajı EmptyC.tesi Ekim 04 2008, 01:22

Paylaşım için teşekkürler Crewen ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://dejawuep.yetkin-forum.com

Mode XL Röportajı

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Müzik :: Rap - HipHop -
Powered by Phpbb2 ® Version 3.7.0 Copyright © 2008, Yetkin Forum Ltd.
OLd SchooL | www.oldschooll.tr.cx
Designed By DeJaWuEp®
Bedava forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar