John’un ricaları, Thomas’ın ilgisini tezi üzerine yoğunlaştırmasına engel olmaya başladıysa da, kişisel bilgisayar üzerinde imaj düzenleme yapabilme fikri aklını çelmeye başlamıştı.
Display’in iyileştirme süreci bir süre daha devam etti ve uygulamanın gelişmiş sürümüne 1988 yılında "ImagePro" adını verdiler. Bu noktada John, Thomas’a ImagePro’yu ticari bir yazılım haline getirmelerini önermeye başlamıştı.
Üniversitenin verdiği bursu tüketen ve üstüne üstlük eşi hamile olan Thomas, yaptığı işi tamamlayıp bir an önce bir iş bulma derdine düşer. 1988 başlarında, ImagePro’nun Beta sürümünü altı ay içinde tamamlamaya karar verir. Bu süre, Silikon Vadisi’nde müşteri aramak için de iyi bir fırsat yaratır.
Photoshop, İsmine Kavuşuyor
Thomas yazılımına isim bulmak konusunda sıkıntı çekiyordu çünkü bulduğu her isim daha önce alınmış oluyordu. Bu sıkıntısından bahsettiği bir arkadaşı ona Photoshop ismini önerdi ve yazılımın bundan sonra dünyaya damgasını vuracak olan ismi keşfedilmiş oldu.
Silikon Vadisi’ndeki birçok firma Thomas’ın teklifine ılımlı bakmıyordu. Örneğin SuperMac firmasının geri çevirme sebebi, Photoshop’u, o dönemde popüler olan yazılımları PixelPaint’le bütünleştiremeyeceklerini düşünmeleriydi. Aldus firması, kendi bünyesinde zaten benzeri bir uygulama ürettiğini belirtti. Adobe yazılıma ilgi gösterdi, ancak hemen cevap vermemişti. Sonunda Thomas Ann Arbor’a dönüp yazılım üzerinde bir süre daha çalışmaya karar verdi. Bu sırada John yazılımın tanıtım demolarını firmalara göstermeye devam ediyor, Thomas’tan sıklıkla yeni özellikler eklemesini istiyordu. Hatta programın nasıl kullanılabileceğini anlatan küçük bir kitapçık bile hazırladı.
Sonunda Silikon Vadisi’nde Barneyscan isimli bir firma kısa vadeli bir teklifle geldi. Buna göre Barneyscan, slayt tarayıcıları ile birlikte yazılımı ücretsiz olarak Barneyscan XP ismiyle dağıtacaktı. Photoshop sürüm 0.87’nin yaklaşık 200 adet kopyası Barneyscan tarayıcılarla dağıtıldı.
John, Apple’a da Photoshop’u tanıtmaya gitti ve yazılım çok ilgi gördü. Mühendisler yazılıma hayran kaldıklarını belirttiler ve John’a birkaç kopya bırakmasını rica ettiler.
Eylül 1988, Knoll kardeşlerin şansının döndüğü aydı. John, Adobe firmasının tasarım ekibine bir demo sunumu gerçekleştirdi ve firma yetkilileri üründen fazlasıyla memnun kaldılar. Özellikle Adobe’nin art direktörü Russell Brown Photoshop’tan oldukça etkilendi. O sıralar Adobe’nin, Letraset firmasıyla ColorStudio isimli yazılımı geliştirme konusunda anlaşması vardı ancak daha sonra Photoshop’un daha çok ümit vaat ettiği kanısı ağır bastı ve Adobe, kısa süre içerisinde Photoshop’un dağıtımı konusunda Knoll kardeşlerle bir lisans sözleşmesi imzaladı. 1990 yılının Şubat ayında, 10 aylık bir geliştirilme sürecinin ardından Photoshop 1.0 nihayet piyasaya sürüldü.
Anlaşmadaki en önemli nokta, anlaşmanın dağıtım lisansı üzerine olmasıydı. Adobe uzun yıllar yazılımı satın almayarak sadece dağıttı. Daha sonra Photoshop başarılı biçimde kendini göstermeye başlayınca Adobe yazılımı satın aldı ve ismini değiştirmedi. Thomas, Ann Arbor’da yazılımı geliştirmeye devam ederken John da California’da plug-in’ler yazıyordu. Plug-in’lerin de oldukça ilginç bir öyküsü var: Kimi Adobe yetkilileri John’un yazdığı plug-in’lerin ciddi bir yazılımın ayrı bir özelliği olarak lanse edilmesinin yakışık almayacağını, bunların yutturmaca gibi görüneceğini iddia ettiler. Bu yüzden John, yaptığı işleri Photoshop’a "sinsice" sokabileceği bir yol bulmak zorunda kaldı. Zaman içinde bunlar Photoshop’un en güçlü araçları haline geldiler.
Photoshop’un ilk sürümlerinde birçok hata vardı, hatta birçok kullanıcı 1.0.7 sürümünden sonra Photoshop kullanmaktan vazgeçti. Yine de Photoshop’un yakaladığı başarı takdire değerdi ve o zamanlar en büyük rakibi olan ColorStudio yazılımından kolay kullanımı ve verimli program koduyla öne çıkıyordu. ColorStudio’nun Photoshop’ta olmayan pek çok özelliği vardı ancak pazarlama konusunda en önemli dezavantajı Letraset’in yazılımı "özel kullanıcılar için özel bir uygulama" olarak konumlandırmış olmasıydı. Bunun tersine Photoshop, Macintosh’u olan herkesin kullanabileceği bir yazılım olarak lanse ediliyordu. Photoshop’un bir şansı da, masaüstü yayıncılığın yeni yeni alevlenmeye başladığı döneme denk gelmesiydi. Adobe’nin gizli silahı Russell Brown, birçok mecrada Photoshop’u anlatıyor, demolarını sunuyor, "Photoshop diye sıkı bir yazılım var, duydunuz mu?" cümlelerinin kulaktan kulağa yayılmasına önayak oluyordu. Artık Photoshop bir dünya standardı haline gelmeye başlamıştı.
Yeni Sürümler, Yeni Özellikler
Photoshop’un yeni sürümlerinin üzerinde çalışan tek kişi Thomas Knoll’du. Adobe, yeni mühendislere ihtiyaç olduğuna karar vererek Mark Hamburg’u kiralamaya karar verdi. Knoll gibi Michigan Üniversitesi mezunu olan Hamburg, daha önce Full Write yazılımı için Bézier Path eğrilerini uyarlamıştı ve Adobe, Hamburg’u 2.0 sürümü için "Path Adam" olarak kiraladı.
Hamburg ile Photoshop 2.0’a birçok güçlü araç da katılmış oldu. 2.0’ın belli başlı özellikleri arasında Illustrator dosyalarını raster etme aracı, CMYK desteği, duotonlar ve path çizimleri yapılan Pen aracını sayabiliriz. Hamburg’un getirdiği ilk ve çok önemli yenilik ise, Photoshop’a ayrılan belleğin 2 megabayttan 4 megabayta çıkarılması konusunda getirdiği öneri oldu. Bu sayede yazılım belirgin şekilde hızlı ve stabil çalışmaya başladı. Photoshop 2.0, Haziran 1991’de satışa sunuldu.
Photoshop 2.0’ın CMYK desteği vermesi, masaüstü yayıncılık dünyasının dikkatini yıldırım hızıyla bu yazılıma yöneltmesine sebep oldu. Renk ayrımı yapabilme gibi bir devrimi gerçekleştirebilmesi yazılımın satışlarını katlarken Photoshop’un gücüne yeni mühendislerle güç katılıyordu.
Bu aşamada Windows platformuna da destek verilmesi gündeme geldi ve ürün Mac ve Windows platformlarına yönelik iki ana grubun sorumluluğuna verildi. Windows tarafının gelişmesi, Thomas Knoll’un orijinal kodunun tekrar yazılma süreciyle böylece başlamış oldu. Photoshop’un 2.5 sürümü hem Mac hem de PC için geliştirilmeye başlandı. Yeni sürüme oldukça önemli yenilikler katılmasına rağmen neden sürüm numarası olarak 3.0 değil de 2.5 verildiği ise tam olarak bilinmiyor. Yeni sürümdeki yenilikler arasında meşhur paletli yapıyı, 16 bit dosya desteğini ve Windows sürümünün çıkmış olmasını sayabiliriz.
Ancak Photoshop’un 2.5 sürümünde bir bellek hatası vardı ve anında kullanıcılarından tepki almıştı. Problemin çözümü için teknik ekip anında işe koyuldu, hatta sorunun kaynağına inebilmek için müşteriler tek tek aranarak hangi işi yaparken hangi noktada sorunla karşılaştıkları soruldu ve alınan cevaplar doğrultusunda bir yol izlendi. Problem tespit edilip ortadan kaldırılınca 2.5.1 sürümü geçerli sürüm olarak piyasaya sürüldü. Bu sürümün en önemli özelliği, Apple’ın yeni ve hızlı çip mimarisi PowerPC ile uyumlu çalışan ilk uygulama olmasıydı. Power PC desteği bir plug-in ile sağlanmıştı.
Daha 2.5 sürümü tamamlanmadan çalışmaları başlanmış olan sürüm 3.0’da Thomas Knoll’un getirdiği bir yenilik, yazılımın tarihinde dönüm noktası oldu. Bu yeniliğin adı Layers idi ve imajları katmanlı bir yapıda birbirinden ayrı tutarak çalışabilme esasına dayanıyordu. O zamanlar "Photohop Katili" olarak lanse edilen Live Picture da layers desteği veriyordu ve Photoshop 3.0’ın özellikleri arasında katman desteğinin geçiyor olması bu özelliğin Live Picture’dan çalındığı söylentilerini doğurdu. Ancak gerçekte katman teknolojisi Thomas Knoll’un uzun süreden beri, hatta Live Picture adını bile duymadan önce üzerinde çalıştığı bir projeydi. Sürüm 3.0, 1994 Eylül’ünde satışa sunuldu.
Sürüm 3.0’ın en büyük gafı, beta sürümlerdeki zaman sınırlayıcı kodun, satışa sunulan tam sürümde unutulmuş olması oldu. Adobe, hemen 3.0.1 güncellemesini hazırladı ve online olarak yayınladı, ayrıca ürünleri ücretsiz değiştireceğini de açıkladı. Birçok kullanıcı problemden haberdar olduğu için bu durum sıkıntı yaratmadan giderildi. Ancak ürünlerini değiştirmeyen ya da güncellemeyen kullanıcılar, 1 Ocak 1995 günü, süresi bittiği için artık yazılımlarını kullanamayacakları uyarısını aldılar. Ancak daha da beter bir durum Japon sürümünün 1 Şubat 1995 tarihinde, yani tam bir ay sonra, süre aşımı nedeniyle çalışmasını durdurması oldu. Anında 3.0.3 güncellemesini yayınlayan Adobe firmasından, bu olaydan sonra birçok mühendis işinden ayrılmak durumunda kaldı.
Bu durumlar firma için prestij sarsıcı da olsa, yazılıma duyulan ilgiyi azaltmadı. Özellikle Layers desteği yazılımın en güçlü itici motoru olmuştu.
Photoshop’un Fetret Devri
Photoshop 3.0 çeşitli açılarda üstün bir sürüm oldu. Birçok insan yazılımın daha nereye kadar geliştirilebileceğini merak ediyordu. Mühendis kadrosu iyice genişlemiş, Apple, IBM gibi büyük firmalardan bile isimler tayfaya katılmıştı. Ancak yeni sürüm geliştirme faaliyetleri yavaşlamıştı ve teknik ekip başka projelerde yer almaya başladıklarından ilgi kaybı başgösteriyordu. Ekibin ağır topları Thomas ve Hamburg başka projelere kafa yorarken, Johnston ve iki mühendis Adobe’den ayrıldılar. Geliştirme çalışmaları neredeyse durma seviyesine gelince Lamkin duruma el attı ve Hamburg’un tavsiyelerini göz önüne alarak Photoshop’un tüm arayüzünü elden geçirip yenileyecek bir arayüz tasarımcısı kiraladı. Tüm Adobe yazılımlarının arayüzlerinin birbirine benzetilmesi kararı alındı. Bu noktada Hamburg da ikna edilerek Photoshop mühendis ekibine yeniden katıldı. Photoshop kullancılarını yeni sürümde ilginç sürprizler bekliyordu.
Ekibe arayüz tasarımcısı olarak katılan Andrei Herasimchuk, bazı radikal önerilerle geldi. Lemkin’in de cesaretlendirmesiyle arayüzde ciddi değişiklikler yapıldı. Kadroda herkes ayrı bir konuya el atmıştı ve Actions, Adjustment Layers, Grid, Guides gibi yenilikler bir bir yazılıma adapte edilmeye başlandı. Bu arada Hamburg, Free Transform’u geliştirdi, Thomas Knoll da ekran önbellekleme sistemi ile yazılımın performansını arttırdı. Photoshop 4.0 olacak olan Büyük Elektrik Kedi uykusundan uyanmıştı.
Yazılımın betası "Big Electric Cat" çıktığında pek çok beta test kullanıcısı yeniliklerden hoşlanmadıklarını ifade ettiler. Beta testlerinin sonunda test ekibi yeniliklere kendini adapte etmiş olsa da medya değişimleri sıcak yansıtmadı. Birçok kullanıcı hiçbir anlamı olmadığını düşündükleri değişimler için firmayı e-posta yağmuruna tuttular. 1996 Kasım’ında yazılım piyasaya sunulduğunda kullanıcıların verdiği genel reaksiyon "Photoshop’un düzenini neden bozdunuz?" oldu.
Zaman içinde kullanıcılar yazılıma alıştıkça yapılan değişiklikler de onlar için anlam kazanmaya başladı. Herkes yapılanın yerinde olduğunu düşünmeye başlamıştı ve Photoshop 4.0, firmaya büyük bir finansal başarı kazandırdı.
Photoshop 5.0 için çalışmalar, 4.0 sürümü piyasaya çıkmadan önce başlamıştı. Bu sürümün en büyük ve en gizli özelliği, Undo (Geri Al) işlemlerinde radikal bir devrim olacak olan History (Geçmiş) paletiydi. Bu palet, çalışma aşamalarında istenen seviyeye geri dönebilmeyi, belli bir noktaya bakış atıp kalınan noktadan işe devam edebilmeyi ön gören bir özelliği kullanıcıya sunacaktı. Photoshop 5.0, Mayıs 1998’de satışa sunuldu. Kullanıcıya getirdiği birkaç yenilik dışında en önemli özelliği tabii ki History paleti oldu. 5.0’ın piyasaya sürülmesinden yaklaşık bir sene sonra 5.5 sürümü geldi ve gerçekten kayda değer bir başarı sağladı. Bu sürümde masaüstü yayıncılığın yeni kolu olan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Internet’e ve Web tasarımına yönelik araçlar da vardı. 5.5 ile birlikte Image Ready 2.0 yazılımı da ilk kez dağıtılmaya başlandı.
Photoshop, 2000 yılının sonlarında bomba bir çıkış yaparak 6.0 sürümünü duyurdu. Metin yazımı konusunda getirdiği yeniliklerle yazılan yazının imajın üzerinde düzenlenebilmesine izin verirken vektör desteği sayesinde harfler her ebatta kırıksız görülebiliyordu. Styles paleti ise imajlara anında kabartma, gölge, dolgu, kontur gibi efektleri uygulayabilmeye olanak veriyordu. Bunun yanı sıra yazılımın Web desteği oldukça güçlendirildi ve Image Ready 3.0 ile birlikte satışa sunuldu. Ayrıca eklenen Liquify (sıvılaştırma) adlı araç da piksellere, sanki imaj sıvıymış gibi davranabilmeye ve ilginç etkiler yaratmaya olanak tanıyordu.
Yeni Bir İşletim Sistemi
Yeni Bir Photoshop
Mac OS X için beklenen en önemli yazılımlardan birinin de Photoshop olduğu yadsınamaz. Adobe’nin nihayet Photoshop’u karbonize ettiğini açıklaması, OS X kullanıcılarının özlemini bitirmiş oldu.
Yeni sürümün yeni özellikleri oldukça fazla. Adobe sonunda Photoshop’a bir File Browser eklemiş. Böylelikle depolama birimleriniz içindeki imajların küçük bir önizlemesini görebiliyorsunuz. Seçili imajlar hakkında EXIF (hangi dijital kamerayla hangi pozlama değerlerinde çekildiği gibi bilgiler içeren header) dahil pek çok bilgiye ulaşabiliyor, dosyaları "bitmiş iş", "prova" şeklinde kategorize edebiliyorsunuz. Resimleri tek bir tıklama ile File Browser üzerinden 90 ve 180 derece döndürebilmek mümkün olduğu gibi dosya isimleri de buradan değiştirilebiliyor.
İmajları elden geçirmek son sürümde bir zevk halini alıyor. Yazılıma eklenen yeni Heal (iyileştirme) ve patch (yama) araçları, imajlarda bu güne kadar Clone Stamp ile yapılan iyileştirme çalışmalarında büyük oranda kolaylık sağlayabilecek araçlar. Clone Stamp’ten farklı olarak Heal aracıyla imajın üzerindeki karanlık ve aydınlık alanlara zarar vermeden düzenleme yapılabiliyor. Patch aracı ise seçilen bir alanı, en optimum düzeyde dokulandırırken yine gölgelere ve ışık farkı olan alanlara dokunmuyor.
Photoshop 7.0’da Web için de pek çok yenilik var. Image Ready sürümü 3.0’dan 7.0’a atlamış. Görünen o ki yazılım artık Photoshop’un ezele kadar dostu ve komplimanı olacak. ImageReady ile tek dokunuşta bir rengi transparan hale getirip Web için kaydedebiliyorsunuz. Envai çeşit Rollover butonlar kolaylıkla Yeri gelmişken belirtelim: Thomas Knoll, proje geliştirmenin her aşamasına katıldı ve tezini hiçbir zaman bitiremedi. John, ILM’deki kariyerine görsel efektler süpervizörü olarak devam etti ve Mission Impossible, Star Wars Episode I gibi pek çok önemli projede görev aldı. Babaları Glenn Knoll ise hâlâ Michigan Üniversitesi’nde Mühendislik bölümünde profesör olarak çalışıyor, fakat evinde artık Powerbook kullanıyor ve evinin bodrumundaki karanlık odanın yerinde, tahmin edebileceğiniz gibi, artık Photoshop var.
DeJaWuEp
Konu: Geri: Photoshop efsanesi[tarihi] C.tesi Ekim 04 2008, 02:40